Sayın yetkili,
Uzun zamandır çalıştığım iş yerinden mobbing gerekçesi ile istifa ediyorum. İstifa dilekçelerinin olmazsa olmaz ilk cümlesi. Bize gerekçeyi anlatmaya çalışır. Marka değeri epey yüksek şirketinizden yalnızca mobbing sebebiyle ayrılmak istediğimi söylemek elbette yetersiz. Verilen sözlerin tutulmadığını, bana kendimi mesleki anlamda günbegün nasıl da yetersiz hissettirdiğinizi anlatmak güç. Yine de denemek hevesindeyim.
Sektörde hatırı sayılır bir yeri olan biricik şirketinizde, çalışanlarınızı gece geç saatlere kadar çalıştırmayı normalleştirmenize mi şaşırmalıyım yoksa yaratıcı bir alanda çalışmama rağmen bitmeyen mesailer sebebiyle sosyal hayatımı sıfırlamak zorunda kaldıktan sonra “daha yaratıcı ol” talebinize mı? Sahi, gece yarısına kadar mesaiye kalmaktan hafta içi plan yapmayı bırakan, kendini besleyemeyen, psikolojik sağlığını yitirme noktasına gelen (kültür sanattan beslenememekten söz edemeyeceğim bile) bir metin yazarı size nasıl daha yaratıcı işler çıkarabilir fikriniz var mı?
İşe alım sırasında verdiğiniz ama asla tutmadığınız sözlerden mi bahsetmeli yoksa size bu sözleri hatırlattıktan sonra gördüğüm sistematik mobbingden mi, bilmiyorum. En başta nasıl da eşitlikçiydiniz halbuki. Asla hak yemezdiniz, sıradan patronlara benzemezdiniz. O gün biri çıkıp asgari ücret zammından sonra eşitlik timsali patronumun bana zam yapmamasını bırakın, fazla mesai ücretlerimi bile ödemeyeceğini söylese herhalde inanmazdım. Çünkü iş görüşmemizde eşitlik, hak, hukuk kavramları dilinizden düşmemişti. Söz konusu emekse elbette işçiden yanaydınız. Bir metinden eşitlik ibaresini çıkarmamı istediniz. “Bir yerde bu değer var diye bağırıyorsak o zaten orada yoktur, çıkaralım.” Çok haklıymışsınız, tecrübeyle de sabitledik. Eksik olmayın.
Şirketinizin kendimi geliştirebilmem için bir okul niteliğinde olduğunu söylemiştiniz. Uzmanlık alanım olmayan konularda talepleriniz olabileceği söz konusu olmamıştı. Sistemsizlikler içinde savrulacağımdan, sonrasında yaptığım işi değersizleştireceğinizden hiç bahsetmediniz. Bu okulda, kendime olan inancımı kaybedeceğimi söylememiştiniz.
Daha fazla uzatıp değerli vaktinizi almak istemem. Asgari ücretten ödediğiniz SGK primleri, şeytana papucunu ters giydirecek hilelerle düzenlediğiniz maaş bordroları, her kapıyı açan kutsallarınız, banka kartlarınız sizin olsun. Katıksız kötülerin bahçesinden çamura batmadan geçebildiğim için kendi adıma mutluyum.
Ezcümle; yukarıda bahsi geçen ve geçmeyen meselelere karşın emeğin kutsallığına inandığımdan kendi isteğimle istifa ediyorum.