Hepimiz sağlık ve esenlik için çalışıyoruz, öyle değil mi? Güncel ifade ile “well-being” için. Uyanık kaldığımız sürenin büyük bir çoğunluğunu çalışmakta olduğumuz iş yerlerimize ayırdığımız modern dünyada her şey ama her şey bir maliyet hesabına indirgenmiş durumda. Öyle ki pek çok büyük şirket dahi giderlerden kısmak için ofislerini kapatabiliyor. Peki böyle bir düzlemde şirketler ‘hadi bakalım artık evden çalışıyoruz işte maaşın, artık ben başka hiçbir şeye karışmam’ diyebilir mi? Yahut halen ofisten çalışmaya devam edilen kurumlarda şirketlerin ‘işte bir masa, işte bilgisayarın, gerisi artık sende’ diyerek kenara çekilmesi mümkün mü? Neyseki o modern dünyanın sermayedar olmayanların yanında olabildiği nadir durumlardan biri; iş sağlığı ve güvenliği ilkelerinin gündeme gelmesi ile bu durum öyle pek mümkün değil. Beyaz yakalı çalışan odaklı iş sağlığı ve güvenliği rehberi hazırlayarak bizler de bu konunun öne çıkan başlıklarını sizin için masaya yatırmak istedik.
En sıkıcı kısım da olsa önce tanım şart — İş sağlığı ve güvenliğinden ne anlamalıyız?
İş sağlığı ve güvenliği kavramı ile, çalışma koşulları ile kullanılan araç ve gereçlerden doğabilecek tehlikelerden arınmış veya bu tehlikelerin asgari düzeyde indirildiği bir iş çevresinde huzurlu bir biçimde yaşayabilmek anlaşılmalıdır.
İşverenler Neler Yapmalı ve Neler Yapmamalıdır?
İşverenler, kanuni zorunluluk gereği çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamak için mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerininin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmalı, risk değerlendirmeleri ile olası tehlikeleri yaşanmadan tespit etmeli ve denetimler yaparak işlerin yolunda gittiğinden her zaman emin olmalıdır. İşverenler tarafından çalışanlarına görev verilirken çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğu değerlendirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği için alınan tedbirlerin maliyeti kesinlikle çalışanlara yansıtılamaz. Ayrıca işverenlerin uzman kişi ve kurumlardan iş sağlığı konusunda hizmet alması da onların sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır. Çalışanların görüşlerinin alınması zorunludur!
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konularında;
● Görüşlerinin alınması, teklif getirme ve görüşmelere katılım hakkı,
● Yeni teknoloji, iş ekipmanı, çalışma ortamı gibi konularda görüşlerinin alınması,
● İşyerinde görevlendirilecek sağlık personeli ve diğer güvenlik önlemleri, risk değerlendirmesi neticesinde atılacak adımlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili verilecek eğitimler vd. belirlenmesi aşamalarında çalışanların önceden görüşlerinin alınması birer kanuni zorunluluktur. (İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu m. 18)
İşverenlerin bu şartları sağlaması gerekmektedir. İşveren bu hususlarda doğrudan çalışanlara veya ikiden fazla işyeri temsilcilerinin bulunduğu durumda temsilcilere ve/veya işyeri sendika temsilcilerine bu imkanları sağlamalıdır. Ayrıca, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan önlemlerin yetersiz olması nedeniyle yetkili makamlara başvurması halinde hiçbir hakları kısıtlanamaz. Çalışan temsilcisi nedir?
Çalışan temsilcileri, işyerindeki tehlike kaynaklarını ortadan kaldırmak veya riskleri azaltmak amacıyla işverene önerilerde bulunma ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep etme hakkına sahiptir. İşveren tarafından görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli imkanlar sağlanır. İşyerinde sendika varsa, sendika temsilcileri aynı zamanda çalışan temsilcisi olarak da görev yapar. Kaç tane işyeri temsilcisinin bulunacağı işyerinde çalışan işçi sayısına göre 1-6 arasında belirlenmektedir.
Çalışanın oturacağı sandalyenin özelliklerine kadar düzenleme getirilmiş: Ekran karşısında çalışanların hakları nelerdir?
İş sağlığı ve güvenliği açısından ekran karşısında çalışanlara özel ayrı bir yönetmelik düzenlenmiştir. (Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik) Yönetmelikte sandalyenin dönebilir olmasından aydınlatmanın özelliklerine kadar pek çok konuda düzenleme yer almaktadır. Elbette bu kadar detaya girmeyeceğiz ancak böyle bir yönetmelik olduğunu bilmek dahi önemli olabilecektir. Yönetmelikte düzenlenenler arasında öne çıkan iki durumu birlikte inceleyelim: göz sağlığı ve mental sağlık. Yönetmelikte işverenler, ekranlı araçların kullanımından kaynaklanan riskleri; özellikle görme, fiziksel sorunlar ve stresle ilgili olanları değerlendirmeli ve işverenlerin bu risklerin etkilerini azaltmak veya ortadan kaldırmak için gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerini almaları gerekmektedir. Ayrıca ekran karşısında çalışmaya başlamadan önce ve işyeri hekiminin yapacağı risk değerlendirmesi sonucuna göre çalışanların belirli aralıklarla göz muayeneleri gerçekleştirilmesi de belirtilmektedir. Stresin de özel olarak belirtilmiş olması nedeniyle işverenlerin bu hususta da çalışanların sağlığı için gerekli önlemleri alması bir kanuni zorunluluktur. Evden çalışan işçinin hakları nelerdir?
Öncelikle evden çalışan işçilere ofis ortamında çalışan işçilere göre bir ayrım yapılamayacağının vurgulanması ile başlayalım. Ancak uzaktan çalışma konusunda henüz belirlenmiş bir yönetmelik olmaması yorum farklılıklarına neden olabilmektedir. Özellikle iş kazaları bu anlamda tartışmalı bir konu olarak öne çıkmaktadır. Bu durumun nedeni, evde meydana gelen kazaların işle ilgili olup olmadığını kanıtlamanın zor olmasından kaynaklanmaktadır. Eğer işçinin yaşadığı kaza ile iş arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi varsa, örneğin, işveren tarafından sağlanan bilgisayarın arızalanması sonucu evde yangın çıkması halinde elbette işverenin sorumlu doğacaktır. İşle ilgisi olmayan eylemler sonucu meydana gelen zararlar ise işverenin sorumluluğunu gündeme getirmeye yetmeyebilir. Ancak bilgisayar başında çalışan bir işçinin üzerine kahve dökmesi sonucu yaralanması gibi durumlar da yine iş kazası olarak kabul edilebilmektedir. Bildiğiniz gibi bir kazanın iş kazası kabul edilmesinin işçi lehine birtakım sonuçları olmaktadır ve bu tartışma bu yönüyle önem kazanmaktadır.
Bitirirken;
Önceki yazılarımızda da belirtmiş olduğumuz gibi sizlere bilgilendirme amacı taşıyan özet bilgiler sunmaktayız. Daha detaylı bilgi almak için lütfen bir hukukçuya danışın veya Alo 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ücretsiz Danışma Hattını arayınız.
Çalışma Hayatında Odak Krizi: Dikkatimiz Çalınıyor mu?
Biriken işler, unutulan toplantılar, okunmayan e-postalar… Beyaz yakalıların en büyük problemlerinden biri artık zaman yönetimi değil, dikkat yönetimi. Çalışma saatlerimiz...