“Kaç arkadaşınız var?” diye sorsak bunun cevabı kişiden kişiye değişiklik gösterecektir. Öncelikle arkadaş derken neyi kastediyoruz ona bakmak lazım. Sıkı dostlarımız mı? Gündelik hayatta ilişki yürüttüklerimiz mi? Yoksa sosyal medyadaki takipçilerimiz de buna dahil mi? (Tabii ki değil.)
İlk iki seçeneği cebimize koyduktan sonra şu soruyu soralım: “Bir insanın kaç arkadaşı olmalı?”
Oxford Üniversitesi’nden evrimsel psikolog Robin Dunbar’ın bu soruya bir cevabı var gibi görünüyor. 1993’te önerdiği üzere insanın, anlamlı sosyal ilişkiler sürdürebileceği birey sayısı 150. Bu limit, Dunbar Sayısı olarak biliniyor.
Bu 150 ilişkinin önem veya yakınlık derecesi açısından eşit olmadığını belirten Dunbar’a göre, “anlamlı bir ilişki” derken bunun içinde sevgi olmak zorunda değil; 150 kişinin tamamını gerçekten sevmesek de bir şekilde bize yardımcı oldukları veya onlarla etkileşime devam etmemiz gerektiğinden dolayı bu arkadaşlık ilişkisi sürüyor. (1)
Yani alt komşumuz Ayşe teyze, en yakın arkadaşımız Deniz, sevgilimiz Muhterem ve patronumuz Şahane Hanım da bu geminin içinde. Böyle düşününce Dunbar Sayısı gayet mantıklı geliyor.
Peki ama bu sayıyı belirlemek de nereden çıktı? Dunbar, aynı zamanda bir antropolog; primatların beyinlerinin büyüklüğüne karşı grup büyüklükleri üzerine çalışırken bu ilişkinin insanlar için hangi grup boyutuna karşılık geleceğini merak ediyor ve 150 sayısına ulaşıyor.
Bu noktada sosyal grup büyüklüğü ile beynin duyusal algı, duygu ve dil gibi üst düzey işlevlerle ilgili kısmı (neokorteks) arasında bir bağlantı olduğunu ifade ederek söz konusu sayının, büyük ölçüde bilişsel olduğunu savunuyor.
Meyve veren ağaç taşlanır misali, bu çalışmanın büyük ses getirmesiyle birlikte Dunbar’ın teorisi de büyük eleştirilere ve çürütme çalışmalarına maruz kalıyor. Dunbar’a göre bilim her ne kadar karşıt görüşlerle gelişse de bu çalışmaların çoğu, suyu bulandırma amacı taşıyor.
Verdiği sayının “anlamlı” ilişkiler için belirlenmiş bir sayı olduğunu her fırsatta yineleyen Dunbar, “Karşıt görüş bildiren araştırmacıların çoğu, yayınladıklarımı okuma zahmetine katlansaydı, kendilerini pek çok gereksiz utançtan kurtarmış olacaktı.” diyecek kadar da çalışmasına güveniyor. (2)
Bu fikrin istatistiksel olarak desteklenip desteklenmediğini irdeleyen ve The Royal Society Biology Letters dergisinde yayımlanan bir çalışma, mevcut yöntemleri ve verileri kullanarak herhangi bir kesinlikte tahminde bulunmanın zor olduğunu, ancak ve ancak ortalamalardan bahsedilebileceğini söylüyor. (3) Zaten Dunbar’ın da 150 sayısını “ortalama” olarak verdiği biliniyor.
Bu konuda ortaya atılan bir diğer limit ise iki antropolog H. Russell Bernard ve Peter Killworth tarafından 1978’de yayımlanan bir makalede savunulan “290’a yakın” ifadesinde kendisini gösteriyor. (4)
Peki ya sizin kaç “anlamlı” arkadaşlık ilişkiniz var?
Kaynaklar
- https://www.livescience.com/is-dunbar-number-150-friends-accurate
- https://theconversation.com/dunbars-number-why-my-theory-that-humans-can-only-maintain-150-friendships-has-withstood-30-years-of-scrutiny-160676
- https://royalsocietypublishing.org/doi/10.1098/rsbl.2021.0158#:~:text=’Dunbar’s%20number’%20is%20the%20notion,other%20individuals%20in%20the%20group.
- https://www.nytimes.com/2013/02/19/science/the-average-american-knows-how-many-people.html