Yolu, iş dünyasından geçen herkes kötü patron nitelemesini duymuş hatta en az bir kötü patron ile çalışmıştır. Geçtiğimiz günlerde WePresent’ta yayımlanan, Yazar Tessa West’in “Jerks at Work” isimli kitabını konu alan Kötü Bir Patron ile Nasıl Çalışırsınız? başlıklı yazı, kitaptan yola çıkarak çalışma hayatında kötü patron ile baş etme yöntemlerinden söz ediyor.
Kitaptan da anlaşılacağı gibi, New York Üniversitesi’nde psikoloji profesörü ve bireyler ve gruplar arası ilişkiler uzmanı olan Tessa West de iş hayatı boyunca birkaç kötü patron ile çalıştı. Yazar, “omzunda çip olan patron” ve bir keresinde perakende sektöründe çalışırken “sırf otoritesini yeniden tesis etmek için insanları mikro yöneten” bir patronu olduğunu söylüyor. “Bunu çok sık görüyoruz.” diye ekliyor.West, 2022 tarihli “Jerks at Work” adlı kitabında, yöneticiler de dahil olmak üzere iş arkadaşlarının nasıl zehirli hale gelebileceğini incelerken bu konuda neler yapabileceğimize odaklanıyor. West, birkaç çeşit kötü patron olduğunu söylüyor. “İşinde vasat olan ve yöneticilik eğitimi almamış” ancak kaçınılmaz bir terfi ile uzun süredir organizasyonun bir parçası olan patronlar vardır. İhmalkâr patronlar ve a’dan z’ye kontrolcü patronlar vardır. Mütemadiyen vaatlerde bulunan patronlar ve gerekli gereksiz her şeyi paylaşan patronlar. West’in en sevdiği kötü patron sembolik müttefiktir: “Tweet’ler, haber bültenleri, çağrılar gibi kamuya açık her şeyi yapan ama gizliden gizliye görünenin tam tersi olan patronlar.”
“#MeToo hareketi sırasında cinsel tacizci patronların çoğundan kurtulduk,” diye ekliyor, “ama hepsinden değil.”
Kötü patronlarla nasıl başa çıkabiliriz? West, öncelikle onların kötü davranışlarının kaynağını anlamamız gerektiğini söylüyor. Yöneticilerin kişilik sorunları nedeniyle kötü olduklarını düşünme eğilimindeyiz, ancak çoğu zaman işin içinde başka faktörler de var. “Çoğu zaman insanların X, Y veya Z yüzünden kötü patron oldukları varsayımını yaparız ama aslında nedenini bilmeyiz. Her 10 kişiden dokuzunda, davranışlarını etkileyen tepeden tırnağa bir baskı söz konusudur,” diye açıklıyor West. West, birçok mikro yöneticinin işlerinin istikrarı konusunda güvensizlik hissettiklerini de sözlerine ekliyor. “İşyerinde kendi belirsizlik kaynaklı duygularını kontrol etmek için çevrelerindeki insanlara müdahalede bulunuyorlar.”Bazen kötü davranışlar öğrenilir ve hatta kişi buna teşvik edilir. West, “İş yerinde pislik gibi davranan biri varsa, bu genellikle o işyerinin normlarının bir parçasıdır,” diyor. “Şu anda çok fazla koçluk yapıyorum ve ortaya çıkan ana şeylerden biri bu: ‘Gerçekten yıpratıcı biri var, insanları yanlış yola sürüklüyor’. “Peki, son patronu kimdi?” diye soruyorum. Onlar da, “Son patronu da tıpkı onun gibi davranan ve bu sayede başarılı olan biriydi” diyorlar.
“Şu anda koçluk yapmaya zorlanan hemen hemen herkes, davranışlarının kabul edilebilir olduğu, bu davranışların son patronları tarafından onaylandığı bir işten geldiği için orada. Ancak şimdi bu davranışların uygunsuz olarak değerlendirildiği yeni bir yerdeler. İşin en zor tarafı, onlara bu davranışların neden uygunsuz olduğunu açıklamaktır.”
Kötü patronun davranışının kökeni ne olursa olsun, bir çözüm bulmak dikkatli bir manevra gerektirir. Öncelikle, patronunuzun sarsıcı davranışının ne kadar yaygın olduğunu anlamak ve bu konuda diğerleriyle hemfikir olup olmadığınızı görmek isteyebilirsiniz. “Çoğu zaman kötü muamele gördüğümüzü hissederiz, ancak diğerleriyle konuştuğunuzda davranışı farklı değerlendirirler. Davranışın kötü olduğu ve ne kadar yaygın olduğu konusunda fikir birliği sağlamak önemlidir.”Ancak araştırmanızı nasıl yaptığınıza dikkat edin: “Kötü patronunuz hakkında konuşmayın. Önce veri toplayın. Bu verileri, iletişim sorunları veya hedef uyumsuzluğu olarak gruplandırın.”
Peki ya fikir birliği patronun gerçekten kötü olduğu yönündeyse? O zaman samimi bir konuşma yapmanın zamanı gelmiş demektir. İnsanlar genellikle yöneticilerine geri bildirim vermekten korkarlar, ancak bu tür konuşmaları yapmak kritik olabilir.
West, “Patronunuzla ilgili sorunları dile getirmek istiyorsanız, kendilerini aşırı tehdit altında hissetmemeleri için meseleyi size çevirmelerine veya ters suçlama dediğimiz şeyi yapmalarına izin vermeden bunları nasıl çerçeveleyeceğinizi düşünmelisiniz” diyor.
Patronunuza şirketteki rolünüz veya şirketle ilişkiniz hakkında neyi sevdiğinizi söylemenizi ve ardından hedefleri hizalamaya odaklanmanızı öneriyor. “Şunu sorun: ‘Benim için hedefleriniz neler ve benim bu kuruluştaki hedeflerim neler? Bu konuşmaları olabildiğince dikkatli, adeta parmak ucunda yürür gibi yapmalısınız. Duygularınızla liderlik etmek – ‘Burada önemli olmadığımı hissediyorum’ gibi cümleler otomatik olarak başka bir kişinin tepkilerini harekete geçirir, bu nedenle bunlara odaklanmayın.”Belli ki West, kötü bir patronun başlı başına bir istifa sebebi olduğunu düşünmüyor. Sonuçta, bir başka işyerindeki yeni patronun daha iyi olacağını kim garanti edebilir? West, “Mevcut kötü patronlarımız en azından öngörülebilir şekillerde kötüler, bu yüzden en azından başımıza ne geleceğini biliyoruz” diyor. Çoğu zaman, iş değiştirmeyi düşünürken, “kötünün hangi versiyonuyla karşılaşacağımızı bilmediğimiz bir yere girmek istemeyiz.”
Ancak West, yukarıdaki adımlar işe yaramazsa, “bu iş yerinde kalıp kalmamanız konusunda kendinizle dürüst bir konuşma yapmanız gerekir” diyor.
Kaynakça
https://wepresent.wetransfer.com/stories/stuff-they-dont-tell-you-bad-bosses?utm_source=wetransfer&utm_medium=wallpaper&utm_campaign=wp_article&utm_content=hor1
Çalışma Hayatında Odak Krizi: Dikkatimiz Çalınıyor mu?
Biriken işler, unutulan toplantılar, okunmayan e-postalar… Beyaz yakalıların en büyük problemlerinden biri artık zaman yönetimi değil, dikkat yönetimi. Çalışma saatlerimiz...