Eğer bir işi yapmanın daha kolay bir yolu varsa neden zor olanı seçelim ki? Teknoloji de bize bu imkanı sağlıyor. Hayatımızı kolaylaştırıyor. E, bir yandan da bize tembellik şansı veriyor. Hadi, bize bu şansı veren bazı keşifleri inceleyelim:
Katlanan Buharlı Ütü

Seyahatteyken o gün giymeyi düşündüğünüz kıyafeti bavulunuzdan çıkardınız ve buruşmuş bir şekilde buldunuz. Ütülemeden giymeniz mümkün değil ama ütüyü bulmak, düz bir zemin ya da ütü masası ayarlayıp ütülemek için zamanınız yok. Bu noktada katlanabilen buharlı ütüler hafif ve kolay kullanılabilir oluşuyla olaya anında müdahale ediyor. Artık ihtiyacınız olan tek şey bir priz ve birkaç dakika. Şimdiden uyaralım, kendisi küçük işlevi büyük bu ütülere alıştıktan sonra eliniz normal ütülere gitmeyebilir.
Optimus

Elon Musk’ın insansı robotu Optimus, Ekim başında bize el salladı. Musk, önümüzdeki yıl satışa çıkması planlanan Optimus’u 20 bin doların altında satışa sunmak istiyor. Öncelikle fabrikalarda sıkıcı ve tehlikeli işlerde görev alacağı düşünülen bu robot ilerleyen zamanlarda bize leziz bir yemek hazırlayabilir ya da çöpü dışarı kim çıkaracak tartışmalarına son verebilir gibi görünüyor. Ne dersiniz, Optimus iyi aile robotu Babür’ün yerini tutabilir mi?
Wisk Aero Uçan Taksi

Bir taksiye binebilmek için en fazla ne kadar beklediniz ya da ne kadar süre trafikte sıkışıp kaldınız? Ben geçenlerde önemli(!) bir futbol maçının olduğu akşamda bir saat kadar taksi beklemiştim. Havalimanına gitmem ise çok daha fazla sürdü. Beklediğime değip değmediğine gelirsek uçağı kaçırdığım için değmediğini düşünüyorum. Ama belki de uçağa yetişmek için başka bir uçağa binebilseydim olaylar daha farklı gelişebilirdi… Wisk Areo’nun bu konuda yeni bir girişimi var: Uçan taksi!
Uçan taksi, önümüzdeki 5 yıl içerisinde 20 ülkede faaliyet göstermeyi hedefliyor. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından lisans alabileceği konuşulan uçan taksi, oto pilot tarafından kontrol ediliyor. Belki de artık günlük ulaşımda kara trafiğinden uzaklaşıp hava trafiğine dahil olmanın vakti gelmiştir.
90’larda çocuk olan biri olarak Jetgiller’in dünyasını yaşamak için gün sayıyorum!