Bir mekana girdiğiniz zaman buranın bir parçası olsam dediğiniz oldu mu? Bazı yerler öyledir çünkü. İçeride bir masa, sandalye ya da oradaki herhangi bir şey olmak istersiniz. Minoa cafe böyle yerlerden biri. Tam bir ‘me time’ (ben zamanı) yeri.
Minoa, İstanbul Akaretler’ de kitap cafe konsepti ile Nazım ve İpek Tokuz tarafından kurulmuş. Nazım Bey mimar ve Minoa’yı tasarlarken aslında başka bir dünya ortaya çıkarmış. Bu alan, Anthony Burgess romanlarından fırlamış gibi. Üstelik menüsü de oldukça cazip.
Kahvenizi alıp kitabınızı okumak için üst katı veya bahçeyi kullanabiliyorsunuz. Kitabınızı yanınızda getirip okuyabiliyor ya da raflardan bir kitap alabiliyorsunuz. Ayrıca internet sitesinde aylık etkinlik programı da var. Sinema geceleri, söyleşiler, sohbet etkinlikleri için bilet almanız yeterli.
İçerideki atmosfer, şöyle bir uğramanın yetmeyeceği kadar etkileyici. Yolunuz Minoa’ya düşsün ve buranın tadını çıkarın. Olur mu?