Düşünsenize bir deney faresi olarak dünyaya gelmişsiniz. Bir takım beyaz gömlekli araştırmacılar size badem çiçeği koklatıyor ve hemen arkasından mikro elektro şoklar ile acıya maruz kalıyorsunuz. Sonrasında her badem çiçeği kokusunda vücudunuzdaki kortizon seviyesi yükseliyor. Sizden sonra gelen nesilde ise badem çiçeği kokusu stres seviyesinin artmasına sebep oluyor. Üstelik hiçbir uyarıcı verilmemişken. Bal gibi genetik aktarım ortaya çıkıyor. Bilim buna epigenetik diyor.
Mark Wolynn ‘Seninle Başlamadı’ isimli kitabında üç neslin aynı biyolojik çevreyi paylaşmasından bahsediyor. Genlerimiz, sonrasında kullanmak için birçok bilgiyi yaptığı gibi travmaları da deposunda saklıyor. Çalışmaları o kadar etkileyici ki…
Bilim insanları terör, afetler, savaşlar, taciz gibi vurucu konular üzerine yaptıkları araştırmalarda, travma sonrası duygudurum bozukluklarının nesiller boyu aktarıldığını söylüyor. Yani bazı durumlar sadece bizimle alakalı değil, atalarımızın deneyimlerinin hiç mi parmağı yok?
Bu döngüden sıyrılmanın bir çaresi olmalı diye düşünüyorsunuz değil mi?
Tabiki var. Zincirkıran olmak neymiş gelin birlikte göz atalım.
Kendimize ‘Ben Kimin Duygularını Sahiplendim?’ Sorusunu Sorarak Başlıyoruz
Bazen yetiştiğimiz çevrede kendimizi özdeşleştirdiğimiz bir rol modelimiz olur. Özellikle ebeveynlerimiz bu konuda önceliğimizdir. Şayet onların yaşadığı travmaları biraz kurcalarsak, edindiğimiz bilgiler kendimizi tanımamıza da yardımcı olacaktır. Örneğin ailede yaşanan bir kaybın yası aslında bize mi ait yoksa hissettiğimiz bu acı bize kalan bir aktarım mı? Biz kimin devamıyız?
Aile Dizilimi Terapisi
Bireyin tekrarlanan sıkıntılardan kurtulmasının, aile bireyleri ile olan ilişkisini sağlıklı bir çözümlemeye bağlaması ve tabiki öz farkındalık geliştirerek davranış kalıplarını değiştirmesine dayandıran bir teknik kendisi. Katılımcıların anlattıkları da açıkçası tatmin edici. Henüz denemedik ama sizin için buna da varız.
Küçük Hedeflerle Alışkanlıklarımızı Değiştirebiliriz
Var olan bir alışkanlığı bir anda değiştirmek yerine adım adım hedefler koymak sonuca ulaşmada motivasyonu sürdürülebilir kılıyor. Büyük büyük dedenizden kalma bir zararlı alışkanlığınızı bu sayede bırakmanız mümkün oluyor.
Travma Tedavisi
Değişimi istediğiniz noktada adım atmak kadar kıymetli pek az şey var hayatta. Ruhsal yüklerden kurtulmak hayatınızı yeniden şekillendirmede çok ama çok önemli. Kişinin sağlıksız stresin sebep olduğu yüklerden kurtulup, özgüveni yeniden kazanıldığı evrede tamamlanıyor. İçerideki savaşçı ruh uyanıyor.
Eğitimler, kitaplar, alternatif bilinçaltı uygulamaları, meditasyon gibi yollar da bir adım ötede ulaşılabilir halde bekliyor tabiki. Önemli olan fark etmek, çözüm bulmayı istemek ve adım atmak oluyor. Kişi kurban rolünü oynamayı bıraktığında sahne ışıkları huzura çevriliyor. Size de kendinizi ayakta alkışlamak düşüyor.