6-7 yaşlarındaki halinizi bir düşünsenize… Eğitim öğretime yeni yeni başladığınız yıllar. Yeni arkadaşlıklar, e haliyle yeni yaramazlıklar, bitmek bilmeyen enerji ve heyecan… Şimdilerde kaç yaşındasınız bilmiyorum. Belki kiminiz 20’lerinin başlarında kiminiz de 40’ların olgunluğunda. Ancak şunu biliyorum ki içinizde ne o 6 yaşın heyecanı ne de enerjisi kaldı. O heyecan ve enerji, bir anda yok olmadı, betona bırakılmış bir bisiklet lastiği gibi yavaş yavaş indi…
Sınavlar, kurslar, projeler gibi doğrudan muhatabı olduğunuz gerekçeler bir yana ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz, güvensizlik, huzursuzluk gibi durumlar yavaş yavaş alıp götürdü heyecanınızı.

Peki şimdi ne yapmalısınız? Şikayet edip köşeye mi çekilmeli yoksa ayağa kalkıp yaşanması gereken hayatı hakkını vererek yaşamak için mücadele mi etmelisiniz? Böyle pat diye yazınca şikayet edip köşeye çekilme fikri çok tatlı geldi bana ya. Sıfır efor, sıfır emek. Neyse, siz bana bakmayın.
Bu hayatı hakkını vererek yaşamayı arzulayanlar. Yani siz. Sizin için devam ediyorum yazıya. Kariyer yolculuğunuz boyunca yararlanacağınız bazı ipuçları hazırladım. Nedir bunlar? Kariyerinize motive olmanızı sağlamanın 7 yolundan bahsedeceğim size. Hazırsanız başlıyorum.

Bazen Başarısız Oluruz
Evet, yalnızca iş dünyasında değil hayatın birçok alanında başarının ödüllendirildiği, başarısızlığınsa cezalandırıldığı, başarıya endeksli bir düzen kurulu. Bazen bu durumun üzerinizde oluşturduğu baskının üstesinden gelemeyebilirsiniz. Doğal olan da budur zaten. Bazen başarısız oluruz. Hatta bazen başarısız olmak gereklidir de. Başarısızlığın itici gücüne güvenin. Bu sayede, başarısız sonuçlar elde etmenin kariyer yolculuğunuzda yarattığı / yaratacağı pozitif etkiden faydalanabilirsiniz.
Şimdi Değilse Ne Zaman?
Kariyerinizle ilgili kurduğunuz hayallere, koyduğunuz hedeflere ulaşmak için çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunu kabul ediyorum. Ancak tüm enerjinizi gelecekte daha iyi bir kariyer inşa etmek için harcamanız yaşadığınız anın anlamını yitirmesine, motivasyonunuzun düşmesine sebep olabilir. Dolayısıyla, yaptığınız iş ne olursa olsun şimdiki zamanı değerli kılacak küçük, minimal hedefler koymak işinize olan motivasyonun diri kalmasını sağlayacaktır.

Dünyanın En Kötü Yöneticisi Senin Yöneticin Değil
Nazım Hikmet ne diyordu bir şiirinde: “En güzel deniz, henüz gidilmemiş olandır.” Nazım Hikmet’ten aldığımız ilhamla iş hayatı için de analojik bir söylem geliştirebiliriz bence: En kötü yönetici, henüz çalışmadığın yöneticidir. Yani anlayacağınız şaşırtıcı derecede beceriksiz yöneticilerle çalışmak, kariyeriniz boyunca başınızdan eksik olmayacak bir bela. Size düşen, yöneticinize ve bağlı olduğunuz ekibe karşı yabancılaşmadan bu durumun yarattığı olumsuzluklardan mümkün olduğunca dışarıda kalmak, yöneticinizden kaynaklı olarak motivasyonunuzun düşmesine izin vermemek ve elbette bu durumu kişiselleştirmemek.
Meseleleri Mesele Etmek
Süleyman Demirel’in sosyal medyada sıkça paylaşılan bir sözünü hatırlatmak isterim: “Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz.” Söylenişi hoş bir latife olarak alalım bu sözü. Ancak iş dünyası, meseleleri gerçekten mesele etmeniz gereken bir yer. Problemlerden kaçmak yerine problemlerle yüzleşmeniz, çözüm odaklı olmanız gereken yer. Aksi takdirde oldukça küçük gözüken meseleler / sorunlar / problemler bile çığ gibi büyür, içinden çıkılamaz bir hale dönüşür. Hem meseleleri mesele etme davranışınız sayesinde problem çözme becerileriniz de gelişecek, iş motivasyonunuz da yükseltecektir.

Kendini Tekrar Etme Tuzağına Düşme
Çalıştığın şirket ne kadar yenilikçi, çalışan olarak siz ne kadar proaktif olursanız olun iş dünyası belli başlı rutinler doğurur. Bu rutinler alışkanlığa, alışkanlıklar da sıradanlığa dönüşür zamanla. Gerek kurum kültürünün gelişmesi gerekse başarılı olma halinin içselleştirilmesi bakımından şirket adına olumsuz bir durum da değildir bu üstelik. Ancak bu alışkanlıklar sarmalı, sizi köreltebilir, motivasyonunu düşürebilir. Dolayısıyla, uzman olduğunuz güvenli alanın dışına çıkıp farklı yetkinlikler edinmek, merak duygunuzu yitirmeden yeni şeyler keşfetmeye devam etmek kariyer yolculuğunuz boyunca yaşayacağınız tatmin duygusunu da artıracaktır.
Zurnanın Zırt Dediği Yer. Yoksa Zort Muydu?
Yaptığınız işten keyif alıyor, tatmin oluyor musunuz? İşiniz kendinizi değerli hissetmenizi sağlıyor mu? Peki ya yaptığınız işe veya çalıştığınız şirkete karşı aidiyet duygunuz? Kişisel hedefleriniz, şirketinizin hedefleriyle örtüşüyor mu? Bu soruların tümüne açık ve net bir kararlılıkla evet diyemiyorsanız, belki de bazı kararlar almanızın vakti gelmiştir… Elbette, bu ideal durum iş hayatında bir parmak çıtlatma hareketiyle gerçekleşmiyor ancak kariyer motivasyonunuzun yüksek olması ve kendinizi değerli hissetmeniz için bu şartları sağlamak için harekete geçmek zorundasınız. Benden söylemesi.

Fiziksel Koşulları Unutmamak Gerek
Çalışmak gün geçtikçe mekandan bağımsız hale geliyor. Evde, parkta, kafede hatta plajda bile çalışıyor olabilirsiniz. Belki de hala ofisten çalışıyorsunuzdur. Her nerede çalışıyorsanız çalışın, çalışma ortamınızı en verimli olacağınız şekilde tasarlamalısınız. Size bu verimli çalışma ortamını sağlayacak şey belki renkli bir mouse pad’tir, belki hafif bir ışık, belki sakin bir şarkı, belki de masanızdaki bir fotoğraf… Sizi iyi hissettirecek bir çalışma ortamı, çalışma motivasyonunuzu doğrudan etkileyecektir.
İş ve kariyer motivasyonunuzu yükseltmenin 7 yolunu beraber inceledik. Peki siz, kariyerinize motive olmak için hangi yöntemlerden yararlanıyorsunuz?


















