2023’e girerken çoğumuz “2022’den daha kötü bir yıl olamaz herhalde.” diye düşünmüştük. Daha kötüsü varmış. Gerçi 2022’ye girerken de “2021’den daha kötü bir yıl olamaz.” demiştik. 2021’e girerken de… Bizler, her birimiz iflah olmaz umut avcılarıyız resmen. Ancak her seferinde, hayal kırıklıkları denizinde suyun üstünde kalmaya çalışırken buluyoruz kendimizi.
Hem Orhan Veli’nin de dediği gibi… Şaka şaka. Yazının devamında daha fazla edebiyat parçalamayacak, doğrudan konuya giriş yapacağız.
İş dünyası için 2023 yılını en iyi özetleyen cümle belki de şu olabilir: Ekonomik belirsizliklerin had safhaya ulaştığı bir yıldı. Enflasyonist piyasa koşulları, yükselen faizler, sıkılaşma tedbirleri, toplu işten çıkarmalar… Yani hem çalışanlar hem de şirketler için oldukça zorlayıcı ve yıpratıcı bir yılı geride bırakıyoruz diyebiliriz.
Peki iş dünyasını 2024’te neler bekliyor? Gelin bu soruyu beraber inceleyelim.
Hibrit ve uzaktan çalışma daha da yaygınlaşacak.
Hibrit ve uzaktan çalışma, çalışanlar ve şirketler arasında bir soğuk savaşa neden oldu diyebiliriz. Hibrit ve uzaktan çalışma şekli, çalışanlar için artık vazgeçilemez bir duruma dönüşmüşken bu yıl bazı şirketlerin / patronların ofise geri dönüş konusunda yersiz bir ısrarda bulunduğunu gördük. Disney, Starbucks, X gibi global şirketler de ofise dönüş tartışmalarında başı çekiyordu. Ancak araştırmalar, ofise tam dönüş kararı alan şirketlerin %80’inin, bu karardan pişmanlık duyduklarını gösteriyor. Görünen o ki, çalışanlar ve işverenler bu konuda uzlaşmaya çok yakın. Yani 2024 yılında, hibrit ve uzaktan çalışma biçiminin daha da yaygınlaşacağını söyleyebiliriz.
Yapay zeka araçları iş yerlerinde etkisini artıracak.
Yapay zeka araçları eğitimden sağlığa, ekonomiden turizme her alanda etkisini artırıyor. 2023 yılında yapay zeka üzerinde çalışmalar yürüten girişimlerin 36 Milyar Dolar yatırım alması da tesadüf değil… McKinsey araştırmasına katılan iş liderlerinin %90’ı da iş süreçlerinde yapay zeka araçlarından “neredeyse her zaman” ve “sık sık” yararlanmamız gerektiğini söylüyor. Şirketlerin organizasyonel yapıları ve çalışanların henüz “yapay zeka gerçekliğine” tam uyum sağlayabildiklerini söyleyemeyiz ancak bu mesele 2024’te daha çok gündem olacak gibi duruyor.
Haftada 4 gün çalışma uygulamaları hız kazanacak.
Bu yıl İngiltere, Almanya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinde örneklerine rastladığımız ve haberlerini imrenerek takip ettiğimiz haftada 4 dört gün çalışma uygulaması için 2024 kritik bir yıl olabilir. Haftada 4 gün çalışma uygulamasının daha iyi iş tatmini, daha az tükenmişlik gibi olumlu sonuçlarını gören şirketler de bu konudaki önyargılarından yavaş yavaş kurtulmaya başladılar. Hatta bir araştırmaya göre, ABD’deki şirketlerin %41’i önümüzdeki yıl 4 gün çalışma uygulamasını denemeyi planlıyor. Düşünün, Avrupa’nın en yüksek haftalık çalışma süresine sahip ülkemizde bile, uygulamayla ilgili bakanlık düzeyinde açıklamalar yapılıyor. Ne diyelim, yakın zamanda haftada 4 gün çalışmanın ayrıcalıktan öte, kurala dönüştüğü günleri görmek dileğiyle…
Şirketler sürdürülebilirlik politikalarını genişletecek.
Artık herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir mesele var: Gezegenimiz ölüyor. Şu an saniyenin milyonda biri kadar kısa sürede terabayt’larca bilgi üretebiliyoruz. Ancak milyonlarca insan içme suyuna erişemiyor. Uluslararası şirketler de, nihayet bu varoluşsal krizin farkına varabildi. Asıl sebebi oldukları sorunun, çözümü için somut adımlar atmaya başladılar. Şirketler için 2024 yılı, karbon ayak izi azaltmadan yenilenebilir enerjilere, çevre dostu ofislerden sıfır atık uygulamalara bir dizi sürdürülebilir uygulamanın daha da önem kazanacağı bir yıl olacak.
Ve zam oranları…
Avrupa ve ABD’deki şirketlerin 2024 yılı için, çalışanlara enflasyon oranının üzerinde bir zam yapması bekleniyor. Örneğin ABD’de enflasyon beklentisi %3’ün altındayken, ortalama zam oranının %4’ün üzerinde olacağı öngörülüyor. Ancak takdir edersiniz ki ülkemizde durum biraz daha karmaşık. Her ne kadar asgari ücret artışı enflasyonun üzerinde olsa da yapılan zammın yılın ilk birkaç ayında erimesi, çalışanların alım gücünü daha da düşürüyor. Öte yandan yetkililer, sıklıkla, 2024 yılında asgari ücrete ara zam yapılmayacağının altını çiziyor. Şirketler de genel olarak asgari ücrete yapılacak zam oranına paralel olarak, çalışanlara yılda bir kez olmak üzere %40 ile %55 arasında zam yapmayı planlıyorlar.
İş dünyasına dair öngörülerimiz böyle… Bu öngörülerin ne kadarı gerçekleşir, yoksa beklentilerin ötesinde bir yıl mı geçiririz bilinmez ama… umarım 2024, benim için çok daha az “araştırmalara göre” diye cümleye başladığım bir yıl olur.
Şirket Etkinlikleri Zorunlu Tutulabilir mi?
Bazen bir seminer, bazen bir workshop, bazense şehrin öte ucunda düzenlenen yaza merhaba pikniği… İnsan kaynaklarından gelen bir mail ile...